27 Kasım 2019

YILDIZLAR II DÜNYA SPORTİF LATİN ŞAMPİYONASI





Spor sorunsallarımızın başlıcaları, 

- Ülke nüfusu ile ters orantılı aktif sporcu sayısı,
- Sporcu yetiştirememe,
- Spora seyirci olarak dahi katılımcı olamama,
- 7 yaşından 70 yaşına dek spora zaman ayırmama,
- Okul takımlarını yok sayma
- Başarıları görmezden gelme - başarıyı madalya ile sınırlama 

Ülkede lisanslı sporcu sayısı sadece istatistiki ortalama tutturma amaçlıdır. Sporu yerinde değil, tv'den seyretmeyi yeğleriz. Okul takımına giren çocuğu lgs, lys, oks, tyt, ayt  her ne kısaltma sebebi ile ise takımdan men ederiz.

Dünya spor camiasında hatırı sayılır sıralamalar ve klasmanları olan voleybol, basketbol, güreş, tekvando'yu es geçer, anlamsız paraların ve magazinin konuşulduğu adı spor olan futbol endüstrisine odaklanırız.  Voleybol gibi dünya sıralamasında 5. sırada olduğumuz, futbolun Messi'si, Ronaldo'su sayılan Boskoviç, Rusiç, Mihajloviç, Kim vb. sporcular ülkemizde top oynarken ruhumuz duymaz. Fabrika gibi alt yapılardan genç sporcular gelirken ve her biri ayrı başarı elde ederken,  basında yer bulamayan ve ekol olma yolunda ilerleyen voleybolun dahi esamesi okunmaz. E bu durumda bizim başarılarımızın da sesi soluğu çıkmaz. Allasen kim yazacak,  kim bilecek de kimler tebrik edecek. Yahut kıymet bilecek. Ah benim güzel ülkem. Kitap yazılır bu yanlış akan sulara ama konumuz kendi sporumuz.

Kulüp sporcularımız ve antrenörümüz canla başla çalışmaya ve yarışmaya devam etseler de ben biraz camiadan uzak kalmıştım. 23 kasım 2019 Türkiye Şampiyonası ve WDSF DÜNYA YILDIZLAR 2 SPORTİF LATİN  kupasına gidince ve öncesinde, sonrasında ki habersizliğe tanık olunca  şaşkınlığımı kelimelere dökesim geldi.

WDSF yıl boyunca tüm dünyada partner kulüpler yada organizatörlerle onlarca Open yarışma düzenler. Farklı disiplin ve klasmanlarda olan bu yarışmalar ülkeler için de sporcular için de prestij meselesidir. Ülkemizde zaman zaman Wdsf Open yarışmalar da yapıldı. Özellikle Metu Open yıllardır ses getiren köklü bir yarışma. ( hoş 2019 Metu Open'ın başına ne geldi de es geçildi o da ayrı bir yazı meselesi ) Glorıa Open da ciddi puan alan bir yarışma olmuştu. Adana'da, İzmirde de kulüplerimizin çabası ile Wdsf Open yarışmalar gerçekleşti. Open yarışmalar sponsorların gücü olmadan özellikle ülkemizde zor olan organizasyonlar.

Milli katılım ise yine WDSF bünyesinde yapılıyor olup disiplinler ve klasmanlar bölünerek farklı tarihlere ve farklı ülkelere yayılarak, seyirci katkısı ile sporcu dağılımı sağlanmış olur.
Tüm maliyetine, pahalı bir spor dalı oluşuna, sporu icra etme yaşı uzun olmasına rağmen bu sporun dinamiği için WDSF tüm yıl boyu yüzlerce yarışma organize eder desek abartmış olmayız. Open, Grand Slam, Asya, Avrupa çeşitli kupaları, 21 yaş altı vs. vs. merak edenlere  yarışma takvimi. 

Bunca yarışma içinde bu işin en önemli  yarışmaları elbette Dünya yarışmalarıdır ve milli takım olarak her ülke sadece  2 çift ile katılabilir.


Bu yarışmalara ev sahipliği yapabilmenin kriterlerini atlıyorum çünkü Türkiye olarak TDSF olarak bu kriterler sağlanmış ki Yıldızlar 2 dünya kupasını organize etmeye hak kazanılmış.


Asıl konumuz ise bu organizasyonun ve diğer milli katılım sağladığımız yarışmaların tanıtımlarının, duyurularının yapılmayışı. Sanki her ay bir dünya yarışması düzenliyoruz yada bu son derece önemsiz bir hadise. Ben mi kaçırdım acaba haber edildi de dedim.
Yarışma öncesi ve sonrası TDSF sitesinde doğru dürüst bir haber bir manşet yok.  Basına servis edilen bir bülten yok. De ki var biz yolladık ama ulusal basın yer vermedi diyorsanız o zaman basın bülteninizi resmi web sitenizde yayınlarsınız. Evet şahsen aktif bir sosyal medya kullanıcısı değilim ama dönüp facebook içinde arattığımda bir tek TDSF teknik kurulunun haberden ziyade duyuru niteliğindeki paylaşımlarını görebiliyoruz. Ve ne acıdır ki internet dünyasında search yaptığınızda karşılaştığınız haber uluslararası hakemlerin kepabçıya götürüldüğü manşeti. Yorulmadık bu kebap merkezli tanıtım hallerimizden.

Kaç ülke geliyor, kaç çift geliyor, hangi yarışmacılar kaç yıldır dans ediyor, dahası bizim milli sporcularımız kimler,  gelen hakemler kimler? Tık yok.

Kimse kusura bakmasın ama burada herkes kabahatli. SM virüsü diyeceğim ama SM de iki fotoğraf paylaşmakla instagram hikayeleri ile ne arşiv oluşturabilirsiniz ne internet tabanında haber niteliği ile var olabilirsiniz. Genç jenerasyon web sitelerini itiyor ama atladıkları bir şey var ki arama motorlarının sıralama ve gösterimdeki öncelikleri SM hesapları değil WEB siteleri. Hoş sosyal medya da dolu dolu sadece görsel olarak değil dolu dolu bilgi ile yarışma öncesi ve sonrası paylaşımlar olsa ona da razı olacağım ama o da yok. 
























Kurum olarak gerçekleşecek ve gerçekleşmiş tüm MİLLİ DÜZEYDEKİ ULUSLARARASI YARIŞMALARI ilan etmekle değil aynı zamanda haber yapmakla da mükellefsiniz. Kulüplerimiz, antrenörlerimiz seslerini daha fazla çıkartmalılar. Web sitelerine ve güncel başarı haberlerine önem vermeliler. Belki x bir ülkede x bir open yarışmada ki derece çok önemli olmayabilir ama MİLLİ KATILIMLARIN  hepsi başarıdır. Sporcu kaçıncı olursa olsun haber değeri vardır. Çünkü bu spor, SPORTİF LATİN branşı olimpiyatlara katılma çabası gösteren son derece zor ve bir o kadar da görseli zengin bir spordur. Yıldızlar 2 Dünya şampiyonasına dünyadan katılan ülke sayısı 44. Dünyada ki ülkelerin ancak dörde biri bu spora sporcu yollayabiliyorsa ve bizim sporcularımızda o spor dalında, o kemikleşmiş başarıları olan ülkelerin arasında 14. oluyorsa bu başarının alasıdır. Kaldı ki daha önce de benzer başarıları bu bloğa taşımış yine aynı serzenişi yapmıştık.


Camiadaki herkesin bu başarıları duyması için önce TDSF devamlı haber yapacak. 
Bu dijital çağda tüm kanalları kullanacak. 
Alınan hiç bir dereceye küçümsenmeyecek. 
Kulüpler biraz özen gösterip aktif web siteleri yapacak. Dünya kadar şablon web sitesi var. yada şu blog bile  internet aramalarında aktif iken iş üç beş satır haberle blog yapılabilecek.
Sadece instagrama hikaye atmakla yada facebookda hashtagsiz paylaşımlarla sesimizi duyuramayız.
Biz önce kendi sporcumuzun antrenörümüzün idarecimizin kıymetini bileceğiz ki devlet ,kurum yada kim varsa karşımızda o da bizim kıymetimizi bilsin.


Bu ülkeye sayısız başarı getiren, sayısız başarılı sporcu yetiştiren, senelerdir tüm branşlarda milli takımın omurgasını oluşturan nadide kulübümüz ( star dance ) sitesinde gümbür gümbür yazmalı haber yapmalı tüm bu başarıları. Bu camianın bu camiadan başka dostu yok bir avuç dans sporu gönüllüsüyüz. Önce kendi kıymetimizi kıymetlendirelim dostlar. Sonra varsın bizi görmezden gelsinler.


23/24 Kasım 2019 daki hem WDSF Yıldızlar 2 Dünya Şampiyonası hem Türkiye Şampiyonası Bilgi Üniversitesi'nin sponsorluğunda gerçekleşti. Kendilerinin bu spora olan katkıları takdire şayan olduğu gibi Bilgi Dans Kulübünün ve Samet Alyu'nun çabası da yadsınamaz. 

Yarışma ertesi ulusal dijital basında çıkan haberlerin de dağıtımı Bilgi Üniversitesi Pazarlama bölümü tarafından yapıldı. Bir kaç haber linki de görüldüğü gibi.





















UTKU ÖVÜNÇ / ADA YÜKSEL 










Bu güzel genç sporcularımız daha yolun çok başındalar. Ve bu ülkedeki eğitim sistemine, maddi külfete ve kurumların ilgisizliğine rağmen gidebilecekleri kadar yol alacaklar. Bu çiftimiz gibi onlarca çiftimiz benzer sebeplerden bu sporda dünya sıralamalarında üst sıralara tırmanamıyor.  Elbette bu spora başlayan herkes varını yoğunu bırakıp bu işe gönlünü yatıracak değil. Mesleği zaten dans olan çok ama çok az sporcumuz var iken bu spor dalını yürütmesini kimseden bekleyemiyoruz ama bu edinilen başarıların yadsınması anlamına da gelmemeli. Ve biz böyle bir tanıtım sayfasını  Türkiye'de de hak ediyoruz. Kim nasıl sebep olmuş bilemiyorum ama harika bir sayfa.LÜTFEN İNCELEYİN.

Bu genç çiftimiz Kasım başında Romanyada yapılan Yıldızlar2 10 dance  Dünya Şampiyonasında 14. oldular ve sadece 20 gün sonra İstanbul'da Sportif Latin Dünya Şampiyonasında yine 14. oldular. 

Gelecek vaad eden bu gençlerimizi, ailelerini ve antrenörlerini yürekten tebrik ediyoruz. 

Ayrıca, 
Bugün Wdsf nin sporcu sıralamasında 2200 sporcu çift yer almakta. Hem kulübümüzün hem ülkemizin başarılı sporcuları Tanabay Tokgöz /  Eliza Dan  çifti 106. sıraya yükselmişler. İlk yüze adımlar kalmış. Başarıdır bu, emektir, terdir. 

Hiç bir sporcumuz hiç bir mecrada göz ardı edilmemelidir. 

Maalesef bir şeylerin değişiceğine inancım olmamakla beraber, umud ederek bu yazıyı kaleme alıyorum.

Dansla kalın. 

26 Ağustos 2017

SHALL WE DANCE / AŞKA DAVET FİLMİ




Ne kadar uzun zamandır seyretmediğimi ( belki de 2004/2005 yıllarıydı ilk ve son seyredişim ) düşünüp yeniden seyrettim Aşka Davet / Shall we Dance filmini.

Eşli dansların büyüleyici, eğlendirici ve felsefi yanı ile dalıp gidip, yine yeniden danssızlığıma üzüldüm. :)  Farklı branşlarda yıllarca dans edip tam eşli danslarla tanıştığım 2006 yılında sakatlanmış olmak hayatın cilvesi olsa gerek. İçimde uktedir tango, vals yada cha cha cha yapamamak halen.

Kimi kahkahalarla kimi naif bir yarım dudak gülümseyişle çokça da kıskanarak seyreyledim Richard Gere'i ve Jenifer Lopez'i. Özellikle Amerikan sinema endüstrisindeki rol alan aktör ve aktrislerin kişisel kabiliyetlerine şapka çıkarmamak mümkün değil. Dans etmek, şarkı söylemek alt yapıları yoksa bile bunlar için aylarca eğitim alıp bu yetilere muktedir hale gelebilmek mesleklerine duydukları saygı ve  sevgi elbet. Hiçbiri profesyonel dansçı olmayan Richard Gere, Stanley Tucci, Lisa an Walter, Boby Cannavale Omer Benson'un performansları harika. Ama özellikle Jenifer Lopezin  dans becerisine, doğal Latin ateşine hayran kalıyorsunuz.

Dansın iyileştirici gücünü, duruşunuzdan gülüşünüze özellikle de yüreğinize dek sizi yenileyişine film boyunca tanık oluyorsunuz.
Dans salonlarının genişliği, ferahlığı, amatörlerin yarışmalara teşviği, dans geceleri, dans öğretmenlerin dansa olan sevdaları ve tabi ki şahane müzikler..
İnsanın içindeki sevince ulaşması dans..
İçindeki ateşi yakması dışa yayıp çevresine pozitiviteyi aşılaması.
İkili tüm ilişkilere ve insanın monoton hayat akışına  olumlu yansıyışı  öyle güzel anlatılıyor ki filmde. Adım adım her sahnede artan neşeyi, yaşama sevincini hayata gülümseyerek ve umutla bakmayı sıcacık içinize işletiyor.

Film boyunca  "evet ya bu özgürlük bu içsel özgürlük yaşanabilmeli şehrimde de, ben de gidip aptal ve komik adımlardan temkinli disiplin adımlara ve duruşlara kavuşmalıyım. Kendimi sevmeliyim. Mutlu olup mutluluk saçmalıyım "diyorsunuz.. Film bittiğinde kalkıp bir kurs bulasınız geliyor. Tıpkı filmde ki danstan büyülenen ve son perde de dansa başlayan dedektif gibi.



   seyretmeden geçmeyin videoyu 

Rumbadaki aşkı tasvirleyen ve valsin çerçeve - resim benzetmesini yapan  Lopez'in  dansın özünü aşkla anlatışına bitiyorsunuz.

Richard Gere ve  Lopez' in tango sahnesi kışkırtıcı ve  büyüleyici. Ölmeden böyle bir tango yapmayı çok istiyorum bir de elbette VALS :) 😉
Ne sakat dizlerim, ne ilerleyen yaşım buna mani olmayacak.... 😍

ya bakalım ne zaman bu hayali gerçeğe çevirebileceğim. 😄




Dans yolunda yürüyen tüm dans severlere ve tüm Türk eşli danslar icraatçılarımıza yeniden teşekkür ediyorum. Bizi Eşli danslarla tanış edip vesile olan her dans adımına  selam olsun.

Daima Dansla kalın. Dansla kalalım.

13 Mart 2017

2.İDA KUPASI VE SENIOR DANSÇILAR

ÖNCE DELİKANLILAR, GENÇKIZLAR 



Standart salon dansları hangi yaşta olursa olsun her kadını büyüleyen, imrendiren hayallere daldıran danslardır. Ülkemiz erkeklerinin salon danslarına olan ilgisizliği ortada. Kendi düğünlerinde sadece orada olmanın gerekliliği ile diğer düğünlerde de laf olsun diye iki sallanmadan ibaret pistte durayazarlar. Dans öğrenmeyi kadınsı ve gereksiz bulduklarından biz yurdum kadınları iç geçirerek hayal kurarak seyrederiz Valsleri, Foxtrotları, Salon tangosunu. 

Antalya - Muratpaşa Belediyesi Başkanı Ümit Uysal katkısı ile Sevgili Gazi ve Elif Umduyla harika bir oluşuma adım atmış. Belediye cafe tadında yaşlılar evleri  yaparak sosyal yaşama destek olmuş. Zeka oyunları, resim vb alanlarda yaş almış insanlarımıza zihinsel aktiviteler yapmaya başlamışlar. Gazi ve Elif ise bu zihinsel aktiviteye, bedeni de dahil ederek dans'ı taşımış bu güzel hayatlara. 
Önce bir proje olarak düşünülmüş bu dans dersleri. Amaç  2016 Gloria Senior yarışmasına Türk Senior dansçılar olarak katılmakmış. Ülkemizde Standart salon danslarında çok az sporcumuz var. O da gençlere dek olan kategoride. Büyükler kategorisinin hiç bir yaşında zaten olmadı sporcumuz. Yeni yeni olanların yanında senelerce Berk Kaya ve Yasemin Karaduman tek temsilcilerimiz oldular.  

8 çift bu projeye gönülle başlamış. Belediye kostüm sponsorluğunu üstlenerek bu şahane çiftleri Gloria Seniorde yarışmaya katmışlar. Birazda  klasmanlarındaki sporcu azlığı sebebiyle madalya ile evlerine dönmüşler.

Lakin mutlulukları, şevkleri ve Gazi ile Elifin güzel gönülleri bu girişimi sonlandırmaya elvermemiş. Takım bu performansa devam kararı almış. Önce Adana etap yarışmasına son olarak da İzmir etap yarışmasına katılmışlar. 9 çift olan sayı 19 olacak diyor Gazi Umdu. 10 çiftimiz daha hazırlanıyor der. Bu güzel insanlarla tanışamadığım için üzülsem de en kısa zamanda hepsiyle tanış olmak istiyorum. Gazi ve Elifin mücadeleleri ve bu güzel insanların başarıları harika. En gencimiz 60 yaşında diyor Gazi. Hepsi birbirinden heyecanlı, mutlu ve tutkulu diyor. 

Hayat, aldığımız keyifle, verdiğimiz neşeyle yaşanısı ve değerli. 

Önce bu ruhu gencecik insanların cesaretini ve güzelliklerini takdir ediyorum. Her yaşta her şeye hatta dansa dahi başlanabileceğinin şahane yürekleri bu insanlar. Beden yaşının getirdiği sorunları görmezden gelerek pistte süzülüyor ve adrenalin ile hem bedenlerini hem ruhlarını daha da gençleştiriyorlar. Ülkedeki çok fazla gençten çok daha GENÇ oldukları da su götürmez bir gerçek bence. :)   Yıllarca seyircilerimizin çoğunluğu minik sporcuların ebeveynleri ve büyükdede, büyükanneleri idi. Güzelliğe bakın ki bugün torunlar seyirci oluyor. Evlatlar bu kez anne babalarını seyretmeye geliyor. Enteresan ve şahane bir detay da bu çiftlerin yaşamlarında bir çift olmamaları. Herkesin beklediği üzre bu yaş grubunda dans edenler evli çiftlerdir beklentisi yanında tüm çiftler arkadaş. Gazi'den İstanbul yarışmasına gelemeyeceklerini üzülerek öğreniyorum dolayısıyla Mayıs ayında Bodrum yarışmasına sadece bu çiftleri seyretmek için gidesim var. 

Sonra Gazi ve Elif' in ve Muratpaşa belediyesinin bu harika çalışmasını kutluyorum. Medeniyetin, sevginin, yaşamın, pırıl pırıl renkleri olan bu insanları kucaklıyorum. Ülkemizde çok güzel şeyler de oluyor. Bilip sevinmek de ayrı şükür vesilesi. Ve Senior kategorisinde, dansa başlasam mı dedirtiyor :)  


ŞİMDİ 2.İDA KUPASI






Gidemediğime hayıflandığım yarışmalardan biri oldu 2.İda kupası. İzmir Dans Atölyesinin organize ettiği Dans Sporu etap yarışması amatör ruhla yapılmış, çok profesyonel bir yarışma olmuş. Gidemesem de canlı yayın olan tüm yarışmaları internetten takip ediyoruz. Işık, ses, organizasyon, katılımcı boyutları ile 2.ida yarışması Uluslararası yarışmaları aratacak düzeyde idi. Canlı müzik performansı muhteşemdi. 




Sahne oturma düzeni, ışıklandırma bir ulusal yarışmada görmeyi arzu ettiğimiz kriterde idi. Bu yarışmaya katkısı olan maddi manevi destek olan herkesi tebrik etmek gerekiyor. Başta Karşıyaka belediye başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ve İDA dans / Ilgaz Gürkan Görmez çıtayı çok yükselttiler. Etap yarışmalarında herkesin beklentisi artık bu düzeyde olacak. 

Bu yarışma ile gün ışığında parlayan gelişmeler, yarışma organizasyonu, 200 çiftin katılımı, senior branşları ve miniklerden itibaren seyrettiğimiz sporcuların büyükler kategorisinde kürsüyü paylaşmaları Sporumuza olan umudumu artırtı. Emeği geçen  her  dans dolu  yüreğe teşekkür ediyorum. 






10 Mart 2017

2. İDA KUPASI / MİNİKLERDEN YETİŞKİNLERE

fotoğraf Candan Tırtıl

Her sezon onlarca minik ve büyük sporcu, E klas  kategorilerde  dansa başlıyor. Heyecanla, umutla, çoşkuyla...
Sporcu heyecanlı, Antrenör umutlu, Veli çoşkulu...

Branş canlı, cezbedici, çoşkulu, neşeli ve ışıltılı. Şıkır şıkır capcanlı bir ortam. Büyüsüne kapılan partneri de bulan E klas ile pistte.
sonra? sonrası yüzlerce E klas sporcu geçmişi. Dans sporuna devam etmek, çok meseleyi yürütmek demek. Önce partner sürekliliği olacak. Sonra Türk eğitim sistemi izin verecek ( ki vermiyor...) maddi imkanlar elverecek. Çünkü klasman atladıkça hoca ders ve kostüm masrafları katlanıyor. Ve sporcu ile velisi sebatkar olacak. İş böyle olunca büyük heveslerle başlanan spor anı olarak hafızalarda kalıyor. Ya da benim gibi partner ve eğitim dertleri sebebiyle dansı bırakmak zorunda kalan sporcunun ebeveyninin kulübü ve bloğu dünya zamanında salınıyor. :)

2007 de tanış olduğum Dans Sporu ile 10. yıla giriyorum. Son İda yarışması yetişkinler finali beni hem çok duygulandırdı hem de her olumsuzluğa rağmen umutlandırdı. Ülkenin Dans Sporu geçmişi malum çok yeni. Bu sporun yeşerdiği ve geliştiği yerlerin Üniversiteler olduğu düşünülürse alt branşlardan üstlere sporcu yetişmesi yeni yeni gerçekleşiyor. Bir iki sene öncesine dek Yetişkinler sınıfında sadece +18 den sonra dans sporuna başlayan sporcular bulunurdu. Bugün yarışmayan Canberk Sayın ve Selin Kahraman çifti için yetişkinler arasında " büyümeseler keşke yıldızlar ve gençlerden sonra yetişkinler kategorisinde de kürsüden inmeyecekler" diye şakalaşılırdı. Aslında müthiş güzel bir şeydi bu. Çocukluklarından beri dans eden temel adımla başlayan bu gençler elbette yetişkinler kategorisinde de yeni başlayanların çok çok önünde olacaklardı ki zaten spora çocukluktan başlanmasının amacı da güzelliği de budur.

İda kupasının latin finalinde ki 6 çiftin 5 çiftindeki sporcular minikler, yıldızlar, gençler kategorisinden adım adım büyüyen dans eden sporcular. (6.çift için yanılıyorsam afola :) )  Tablo çok gurur verici olmakla beraber eksik. Keşke onlarca sporcu bu sporu bırakmak zorunda kalmasa yada bırakmasa. Zenginliği hem alttan yetişenlerle hem mevcutlarla devam edebilse.

fotoğraf Candan Tırtıl
Dans sporu tıpkı diğer spor branşlarında olduğu gibi minik takımlardan yetişkinlere sporcu yetiştirmekle rüştünü ispat etmiştir kanımca. Emek, inanç, zaman, çalışma ve ter ile yoğrulmuş bir final ekibi seyrettik. Dansa ara verse bile  vazgeçmeyende, sonradan başlayan da sekiz dokuz yaşından beri danstan hiç kopmayan da aynı pistteydi.

Uluslararası arenaya sporcu yetiştirilebileceğinin en büyük kanıtıdır Taha Batu Çoşar  Oleksandra Shanko çifti  ve Star dans kulübü. Her bir sporcunun her antrenörün ve her velinin emeği ile Miniklerden / Yetişkinlere sporcu yetiştirebilen bir branş olabilmiştir Dans Sporu. Üstelik Türk kültürüne farklı bir spor dalında  ve Dünya sıralamasına sporcu yetiştirerek. Gurur duyulası bir tablo.

Sürekliliğini diliyor gönlüm. Hem nitelik hem nicelik de artışını bekliyor yürek. Ve keşke yetişmiş sporcular bırakmasaydı diyor zihnim. Ve buna da şükür diyerek haz duyuyor gurur duyuyor kalbim.

5 Haziran 2016

2015/2016 SEZONU ARDINDAN







Ülke için, spor için, dans için, gençlik ve gelecek için elini taşın altına koymak. Dahası beklentisiz gönüllü olmak. Gönüllü olmak. Mücadeleye, çalışmaya, birlik olmaya gönüllü olmak. Egoları pist dışına bırakabilmek. Sporda başarının sırrı sadece sporcu değil.. O spora gönül veren herkeste, o spor için atan her yürekte. Başarı sadece çalışmakta didinmekle değil, gönlünle de camiada olmakla geliyor. 

Kulüp cezaları ile tatsız başladı sezon. Haklısı, haksızı, yanlışı, eğrisi ayrı tartışma konusu. Ama "Fillerin tepişip çimlerin ezildiği" bir çayırda sporcular mağdur edilemezdi. Edilmedi de.. Başta Ritim ve Life tüm sporculara, kulüplerini sorgusuz açtılar. Bu, birliğin, dansa verilen gönlün, neticesidir. Elele olmanın, birlik olmanın, sporcuyu her türlü oyunun dışında tutabilme gücüdür. Güzelliğidir. Gururudur. Her sporda, her branşta bir birinci olur ama spor tüm katılımcıları ile spordur ve anlamlıdır. İlk üçe giren kulüplerimizin Türkiye dereceleri almış sporcuları olmayabilir ama katılımcı oranları ile dansa verdikleri destek ve katma değer sporun, sporcunun ve spor idarecisinin soluğu ve gücüdür. Sporcu sayısı, kulüp sayısı ve bilinirliği ile bu spor ülkemizde hala emekleme döneminde. Bu kürsüde ki yerimiz beraberliğimizin neticesidir. Antrenörlerimizin yılmaz azmi ve inancıdır. Velilerin sporcuların usanmadan harcadıkları efordur. Son dört sezondur 13. 8. 5. ve nihayet 3. olarak tamamladığımız lig maratonunda sualsiz herkese kapısı açık olabilmenin hazzıdır 



Tüm sezon boyunca Odtü Spor kulübü ile sıralamadaki yerimizi hiç bozmadan tamamladığımız ligde önümüzdeki yıllarda da aynı istikrarı koruyabileceğimizi umuyoruz.

Sezon boyu Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına, yıldızlar, gençler ve büyükler branşlarında 2 şer sporcu yollayabilmek büyük adımken, sonuçlar ne olursa olsun giderlerken de dönüşlerinde de daha çok ilgiyi ve kamu bilgilendirmesini hak ettiklerini ama federasyonun  yeterince informasyon yayamadığını düşünüyorum. Dereceleri ne olursa olsun o yarışmalarda olmak büyük başarı ve gurur oysa ki. 


Dünya şampiyonu olma yolundaki sporcularımız Taha Batu Coşar ve   Oleksandra Shanka bu sezon bir basamak daha atlayarak Avrupa 4. olarak sezonu tamamladılar ki muazzam bir başarıdır. 
Sezonun en güzel yanı ise yanlış hatırlamıyorsam 6 yarışmadan 5 nin internet üzerinden canlı yayınlanmasıydı. Seyirci sayısı az olabilir belki ama bence harika bir girişim. Kendi adıma tüm yayınları takip ettim. Yarışmalarda bulunamasamda ekrandan o heyecana ortak olmak çok keyifliydi. Teknolojinin imkanlarının bu kadar arttığı bir dönemde Teknik Kuruldaki gençlerimizin bu girişimi umuyorum sporumuzu daha geniş kitlelere tanıtma yolunda ciddi bir adım olacaktır. 
Metu Open ve Gloria Open bu yılda başarılı organizasyonlarına yenilerini ekleyerek Uluslararası platformda Türkiye'nin yerini ve saygınlığını büyük özverilerle korumaya devam ettiler.

Temmuz, eylül ekim ve aralık 2016 tarihlerinden çeşitli branşlarda Avrupa ve Dünya şampiyonaları var. Sporcularımıza şimdiden başarı diliyoruz. 

Muhtemel ağustos eylül gibi TDSF olağan genel kurulu olacak. Sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla resmi olmayan ilk başkan adayı Fatih Osmançelebioğlu. Sporumuza katma değer sağlayacak bir yönetimle yeni sezona başlamayı düşlüyoruz. Yeni sezona hazırlıklarda tüm kulüplerimizin yolu açık olsun.